Cumhurbaşkanı Mehmet Uçum'un başdanışmanı: “Ya silahlarını bırakırlar ya da siyasetteki gölgeleri kaybolur”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, Ankara'da CNN TÜRK temsilcisi Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı. Uçum, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin “Öcalan” açıklamasının ardından yaşananlara ilişkin, “Ya silahlar bırakılacak, ya da demokratik siyasetteki gölgeleri yok olacak.” dedi.

Başdanışman Uçum'un Dicle Canova'ya açıklamalarından satırbaşları:

“Türkiye aynı zamanda Kürtlerin de ülkesidir”

Sözde duruşma, 1 Ekim'de Bahçeli'nin DEM üyeleriyle tokalaşmasıyla başlayan süreç. Bu bir süreç olarak değil yeni bir aşama olarak görülmelidir.

Bunun genel adı terörsüz bir Türkiye hedefidir. Terörsüz bir Türkiye'yi gerçekleştirme hedefine ulaşmak için, Türkiye'de siyasi, dilsel ve kültürel kanallar dahil olmak üzere terörün etkili olduğu her kanalda ortadan kaldırılması, terörden arındırılmış bir Türkiye sadece terörün ortadan kaldırılması kapsamında değildir. İstihbarat ve güvenlik boyutuyla ama aynı zamanda terörü meşrulaştırmaya çalışan tüm cephelerde ortadan kaldırılmasıyla. Altyazı ise Bahçeli tarafından dile getirildi. Milli birlik ve kardeşliği güçlendirin. Peki bu ne anlama geliyor? Bu, açıkça Türkiye Kürtleri üzerinden Türkiye Kürtlerini sömürerek terör politikası izleyenlerden kurtulmaya yönelik ciddi bir çağrıdır. Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda Kürtlerin milli devletidir. Türkiye aynı zamanda Kürtlerin de ülkesidir.

Türkiye'nin partisi olması gereken DEM Partisi ve diğer partiler terörü koruma yükünden kendilerini kurtarmalıdır. Devlet, terörden arınmış bir Devlet hedefine ulaşma kararlılığını ortaya koymaktadır. Devlet her türlü fırsatı değerlendirebilir. Devlet, Öcalan'ın mektuplarını okuttu. Güçlü devletler bu tür kararlar alabilir.

Thumbs_b_c_d4b12c188071cc024b886006bd5d2f33

ÖCALAN-DEM PARTİ TOPLANTISI

Bu toplantı Devletin uygun görmesi halinde gerçekleştirilecektir. Sorun neyin tartışılacağıdır.

TERÖR ÖRGÜTÜNE SİLAH ATTIRMA ÇAĞRISI

Doğal olarak silahların bırakılması çağrısı yapılacak. Bundan daha doğal bir şey yoktur. Terörle mücadelenin bir boyutu var. Terörle mücadelenin operasyonel bir boyutu var. Ya silahlarını bırakacaklar ya da emperyalist güçlerin bir aygıtı oldukları ortaya çıkacak. Türkiye Kürtlerini sömürdüklerini, hatta baskıcı yöntemlerle Türkiye Kürtlerinin demokratik siyasal süreçlerde kendilerini özgürce ifade etmelerini engellediklerini ortaya çıkaracaktır. Ya silahları bırakılacak ya da demokratik siyasetteki gölgeleri yok olacak. Toplum zaten Türkiyeli Kürtlerden, PKK'dan uzaklaşmış durumda. Diğerleri kim? Sayın Bahçeli'nin açıklamalarında da bunu görmek mümkün. DEM Partisi ve Türkiye'nin partisi olması gereken diğer partiler. Onlar da kendilerini terörün yükünden kurtarmalılar.

Türkiye'nin partisi olması gereken DEM Partisi ve diğer partiler terörü koruma yükünden kendilerini kurtarmalıdır. Devlet, terörden arınmış bir Devlet hedefine ulaşma kararlılığını ortaya koymaktadır. Devlet her türlü fırsatı değerlendirebilir. Devlet, Öcalan'ın mektuplarını okuttu. Güçlü devletler bu tür kararlar alabilir.

Bahçeli de daha cesur bir değerlendirme yaptı. Eğer böyle bir yargılama gerçekleşirse umut etme hakkının bile tartışma konusu olabileceğini söyledi. Bunları son derece güçlü, cesur ve vizyoner öneriler olarak değerlendirmek gerekir.

Thumbs_b_c_f27ae93f0ab5fec6d79335f0db0fbc14

ÖCALAN'LA GÖRÜŞTÜLER VE SİLAHIN DÜŞÜRÜLMESİ DAVETİ GELDİ AMA SONUÇ OLMADI, SONRA NE OLACAK?

Herkes bir şekilde Öcalan'ı istismar ediyor. Öcalan bu bizim irademizdir diyor. En azından Öcalan'a yönelik istismarları ortaya çıkacak. Bu konuda samimi olmadıkları ortaya çıktı. DEM'de şapkasını bırakıp düşünmesi gerekiyor. Demokratik siyasete karar vermiş ve katılarak Türkiye'ye katkı sağlamak isteyen DEM seçmenini de istismar ediyorlar. Bunun ortaya çıkması önemli.

KAYYI ATANMASI

Neden kayyum? Terörle bağlantılı suçlara ilişkin davalarda güven meselesi bulunmaktadır. Başka hiçbir suç yoktur. Belediye başkanı düşerse belediye meclisine seçilir. Terör soruşturmasında bu yapılmaz. Terörle bağlantılı suçlar için kayyum var ama diğerleri için yok.

ERDOĞAN YENİDEN ADAY OLABİLİR Mİ?

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi zaten başkanlık sistemidir. 1960'tan sonra parti üyeliği yasaklandı. Partili bir cumhurbaşkanının olması zorunluluk değil, fırsattır. Parti başkanlığı diye bir sistem yok. Sistemimiz başkanlık sistemidir.

Koşması mümkün. TBMM'nin 7 Mayıs 2028'de alacağı kararla Cumhurbaşkanımızın adaylığının yolu açılabilir. Erdoğan, Türkiye'nin milli bir değeridir. Böyle bir değere ve güçlü bir lidere sahipken, koşma fırsatını sağlamanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Önceki içerik Sonraki içerik

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp
Popüler Firmalar
Güncel Haberler
Sponspor Bağlantılar: