Bakan Bayraktar: Türkiye, vatandaşlarımıza kesintisiz, kaliteli ve uygun fiyatlı enerji sağlamak için milli kaynaklarını kullanacak.

Oluşturulma tarihi: 28 Kasım 2024 12:21

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji arz güvenliğinin ve dışa bağımlılığın azaltılmasının temel politika hedeflerinden biri olduğunu belirterek, “Onun için bu politikaları geliştiriyoruz. “Bu yönde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen 6. Türk-Alman Enerji Forumu'nda hazır bulunan Bayraktar, basına açıklama yaptı.

Türk-Alman Enerji Forumu'nun enerji iş birliğinde örnek sayılabilecek bir platform olduğunu belirten Bayraktar, birçok ülkeyle benzer işbirliklerine imza attıklarını söyledi.

Bayraktar, Türk-Alman Enerji Forumu'nun, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi uzun vadeli ve sonrasındaki sorunlara rağmen “istikrarlı” bir şekilde gerçekleştirildiğini anlatarak, şunları söyledi: “Birçok alanda çalışıyoruz. Konularımız ve çalışma gruplarımız zaman zaman değişiyor. Bugünkü önerilerimizden biri de bu forumu çok iddialı bir enerji ve madencilik işbirliğine dönüştürmekti. daha fazla yenilenebilir enerji, daha fazla elektrikli araç, yeni teknolojiler, “Elbette bunun başarılı bir şekilde gerçekleşmesi için temel minerallere ihtiyaç var” dedi.
Bu kapsamda dünyanın ikinci büyük nadir toprak element rezervinin Eskişehir Beylikova'da bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, bunun ekonomi ve enerji dönüşümü açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

“ENERJİ DÜNYASI BİRÇOK FARKLI ZORLUKLARLA KARŞILAŞMAK ZORUNDA OLACAK”

Bayraktar, enerji dünyasının gelecekte çok farklı zorluklarla karşı karşıya kalacağının altını çizerek, şöyle konuştu: “Buna hazır olmak için bölgesel ve ikili iş birliği önemli. Elbette bu anlamda Türkiye ile Almanya arasında geçmişe dayanan çok önemli bir işbirliği süreci var. Bu iki ülke arasında işbirliği açısından daha büyük bir potansiyel var. Enerji ve madencilikte bu yaklaşımı nasıl ileriye taşıyabiliriz? Açıkçası bugün onları tavsiye ettik. Bunları mevkidaşımla ayrıntılı olarak tartıştık ve konuştuk. dedi.

Yenilenebilir enerji alanındaki çalışmalara ilişkin bilgi veren Bayraktar, şunları söyledi:

“Bakü'deki 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP29) öncesinde, 2035 yılı için çok iddialı bir yenilenebilir enerji programı duyurduk. Bu, Türk ekonomisinin karbondan arındırılması ve sıfır karbona dönüştürülmesiyle bağlantılı iddialı bir programdır. Geçen yıl önerdiğimiz, her yıl 5.000 megawatt güneş ve rüzgar enerjisi hedefine doğru ilerliyoruz. Bu, Dünya Bankası olsun, uluslararası finans kuruluşları olsun, dünyadaki farklı kesimlerden, ülkelerden ve sivil toplum kuruluşlarından büyük övgü ve hayranlık almış, gerçekten iddialı bir program. Elbette 2035 yılında güneş ve rüzgar enerjimiz 120 bine çıkacak ve her yıl 7500, 8000 megawatt yeni enerji üreteceğiz. Bunu güneş ve rüzgarla başarabileceğimize inanıyoruz.

Elbette yapmamız gereken şeyler var. En önemli konulardan biri izin süreçlerinin iyileştirilmesidir. Yetkilendirme prosedürlerini hızlandırın ve bürokrasiyi kolaylaştırın. Elbette varlığımızın sebeplerinden biri de özellikle Alman şirketlerinin Türkiye'de bu sektöre daha yoğun yatırım yapmalarını teşvik etmek. Bu konuda hem Alman ekipman tedarikçilerini hem de finans kuruluşlarını Türkiye'de yenilenebilir yatırımlara yatırım yapmaya davet etmek için buradayız. Bugün yaptığımız toplantılarda bu çalışmaları ortaya koyduk. Bu anlamda yenilenebilir programımız onların ilgisini çeken bir program oldu.”

ENERJİ KAYNAKLARININ ÇEŞİTLENDİRİLMESİ

Kaynak çeşitliliğinin Türkiye'nin enerji vizyonunda önemli bir yer tuttuğunu belirten Bayraktar, Avrupa'nın bunu yakından izlediğini söyledi.

Bayraktar, şöyle konuştu: “Yani aslında her türlü enerjinin içinde varız ve her türlü enerjiyi kullanmak zorundayız. “Türkiye, ülkemizin arz güvenliği ve elbette vatandaşlarımıza kesintisiz, kaliteli ve uygun fiyatlı enerji sunmak için milli kaynaklarını kullanacak, yenilenebilir kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanacak ve enerjisini verimli kullanacaktır.” söz konusu.
Türkiye'nin nükleer enerji konusunda Almanya'dan farklı düşündüğünü belirten Bayraktar, şöyle konuştu: “Nükleer enerjiden vazgeçiyorlar ama nükleer enerjinin mutlaka Türkiye'de olması lazım. Bakü'deki COP29'da, birçok gelişmiş ekonominin de aralarında bulunduğu, 2050 yılına kadar nükleer kapasiteyi üç katına çıkarma hedefine imza atan 31 ülke arasında yer aldı.” değerlendirmesini yaptı.

Bayraktar, Türkiye'nin enerji sepetinde geçiş yakıtı olarak doğal gaz bulunmasına rağmen, Karadeniz'de Sakarya gaz sahasının keşfiyle üretime başladığını, ülkenin gelişen teknolojileri, kritik mineralleri, hidrojen depolamayı ve depolamayı ön planda tutan bir politika izlediğini söyledi. enerji portföyünüzde karbon yakalama.

“ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE DIŞ BAĞIMLILIĞIN AZALTILMASI EN TEMEL SİYASİ HEDEFLERİMİZDEN BİRİNİ TEMSİL EDİYOR”

Türkiye'nin enerji arz güvenliğinin nasıl sağlanacağını da değerlendiren Bayraktar, şunları söyledi:
“Bunu her konuşmamda dile getiriyorum. Bizim için her şeyden önce enerji arz güvenliği ve dışa bağımlılığın azaltılması temel siyasi hedeflerimizden biridir. Tabii işin bir arz güvenliği tarafı var, bir de sorunun istikrar ve makroekonomik boyutu var. Çünkü Türkiye'nin en büyük ithalat kalemi uzun yıllardır ve her yıl enerji ithalatıdır. Doğalgaza, kömüre, LPG’ye ödediğimiz para, petrole ödediğimiz paradır. Dolayısıyla hem ekonomimiz açısından dışa bağımlılığımızı azaltmaya hem de arz güvenliğimizi güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden bu politikaları geliştiriyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ama burada tekrar belirteyim ki, Türkiye'nin enerji talebi bu kadar artarken, vatandaşlarımızın talebi artarken, ekonomimiz büyürken, sanayimiz büyürken, hiçbir kaynak için hiçbir ülkeyle iş birliği yapmama lüksünü kaldıramaz.”

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp
Popüler Firmalar
Güncel Haberler
Sponspor Bağlantılar: